Ali Babacan, Amasra’da maden şehitlerinin cenazelerine katıldı

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Bartın’da 14 Ekim’de meydana gelen maden faciasında yaşamını yitiren işçilerin cenazesine katılmak için Amasra’ya geldi.

Babacan cenaze töreninden sonra maden ocağına giderek kısa bir basın açıklaması yaptı.

Baş sağlığı dileyen Babacan, demokrasinin iyi işlediği ülkelerde de maden ocağı olduğunu ancak bu tür kazaların daha az olduğunu vurguladı.

“Milletçe başımız sağ olsun, acımız çok büyük, içimiz yanıyor.  41 evladımızı, 41 madenci kardeşimizi kaybettik.” diyen Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Az önce 3 tanesinin şehit cenazesindeydik; toprağa verdik, buraya geldik. Aileler ile buluştuk, dertleştik. Gerçekten acı çok büyük, hepsine Allah rahmet eylesin, ruhları şad olsun. Allah tekrarından korusun. Bugün acıyı paylaşma günü ama aynı zamanda bu olayların tekrar etmemesi için, bu acıların tekrar yaşanmaması için ne yapılması gerektiğine de artık çok iyi çalışılması gerekiyor. Tedbirde nerede hata edildi? Tedbirlerde eksiklikler nerelerdeydi? İş güvenliği konusunda nerelerde ihmal var, bunların hepsinin üzerine tek tek gidilmesi lazım ama aynı zamanda bunun bağımsız bir denetim ile yapılması lazım.

“Hangi ülkede demokrasi iyi işliyorsa o ülkelerde bu tür kazalar çok daha az oluyor”

Güçler ayrımı olmayınca, denge ve denetleme mekanizmaları olmayınca, bağımsız denetim yapılmayınca maalesef bu olan kazaların sebepleri yeterince anlaşılamıyor. Hem de tekrarının önlenmesi ile ilgili ciddi ve sağlam bir duruş ortaya konmuyor. Güçler ayrımının olduğu, demokrasinin iyi işlediği ülkelerde de maden ocakları var. Hangi ülkede demokrasi iyi işliyorsa bakıyorsunuz o ülkelerde bu tür kazalar çok daha az oluyor, can kayıpları çok daha az oluyor. Çünkü, denetim mekanizmaları çalışıyor. İşi yapan, yaptıran aynı zamanda denetliyorsa oradan maalesef ki hatalar bulunamıyor, eksiklikler tespit edilemiyor. Tekrar tekrar aynı kazaları yaşıyoruz, tekrar tekrar aynı can kayıplarını yaşıyoruz.

“Meclis’te artık bu konuyla ilgili mutlaka bir araştırma ve soruşturma komisyonları sürecinin başlatılması gerekiyor”

Burada madenci kardeşlerimizin aileleri ile tek tek oturduk, dertleştik. Her birinin tespitleri var, her birinin iddiaları var. Buradaki ihmaller ile ilgili, tedbir eksiklikleri ile ilgili iddiaları var. Bunların muhakkak üzerine gidilmesi lazım. Bağımsız bir denetiminin muhakkak işletilmesi lazım. Biliyorsunuz, bir idari denetim var, bir yargı denetimi var bir de yasama denetimi ile Meclis denetiminin bağımsız bir şekilde çalıştırılması gerekiyor ki bunlar önlensin. Eğer olandan ders almazsak, olanlardan ders çıkarmazsak bunlar Allah korusun kazalar tekrar eder, can kayıpları tekrar eder. Evet, ülkemiz maden zengini bir ülke, maden kaynaklarımızı kullanmamız, yer üstüne çıkarmamız kuşkusuz ülkemizin değerleri açısından önemli. Bir canın maliyetle karşılaşması mümkün olamaz. Tedbir konusunda ne kadar maliyet gerekiyorsa, tedbirle ilgili ne gerekiyorsa mutlaka harcanmalı. Tek kişinin canının bile korunacağı bir iş güvenliği sistemi mutlaka madenlerimiz işletilmeli. Ben buradan çağrı yapıyorum: bir savcılık süreci var ama bu savcılık sürecinin bağımsız yürümesi gerekiyor, tarafsız yürümesi gerekiyor. Meclis’te artık bu konu ile ilgili mutlaka bir araştırma ve soruşturma komisyonları sürecinin başlatılması gerekiyor ki bağımsız bir şekilde konunun üzerine gidilsin.

“Biz kadere inanırız ama önce tedbir sonra Allah’ın takdiri”

Artık yeter diyoruz, Soma’da kaybolan canlarımızın daha acısı taze iken, yeniden burada Amasra’da büyük bir felaket ile karşı karşıya kaldık. Evet, biz kadere inanırız ama önce tedbir sonra Allah’ın takdiri. Tedbir bizden takdir Allah’tan. Tedbir almayıp, ihmaller ile arkasından, takdirle, kaderle olaya bir çerçeve çizmeye çalışırsak bu son derece yanlış olur. Tabi ki Allah’ın takdiri her şeyin üzerindedir; tabi ki kadere hepimiz inanırız ama önce tedbir. Tedbir almayıp, ihmaller sonucunda olan bu tür kayıplara, bu tür kazalara belli bir kader çerçevesinde geçiştirirseniz, bu büyük bir hata olur. Üstelik istismar olur. Onun için hep beraber, toplum olarak itiraz etme zamanı geldi. İtirazımız var deme zamanı geldi. Bu can kayıplarına bizim itirazımız var. Bu yaralanmalara bizim itirazımız var. Bunun da bağımsız, tarafsız denetim sistemi ile denetim mekanizmaları ile üzerine gidilmesi lazım.

“Maden kazalarının üzerine gidilmesi lazım”

İdari denetiminin hiçbir kıymeti yok. Zaten devletin işlettiği tesis; devlet kendi yapıyor, kendi denetliyor; bir şey beklemeyin. Yargı denetimi önemlidir ama yargının üzerinde bugün baskı var, yargı bağımsız, tarafsız çalışamıyor. Meclis açıldı artık, milletvekillerimizin de vakti var; en azından bir araştırma komisyonu kurulup, tarafsız ve bağımsız bir şekilde şu maden kazalarının üzerine gidilmesi lazım. Bunun önlenmesi lazım.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir